- sade ve basit
- adj. simple, honest to god, honest to goodness
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
basît — (A.) [ ﻂﻴﺴﺑ ] 1. sade. 2. kolay … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sâde — (F.) [ ﻩدﺎﺱ ] 1. basit. 2. yalın. 3. süssüz. 4. sadece … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
SEVAZİC — (Sâzec. C.) Sâde ve basit şeyler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dümdüz — sf. 1) Çok düz Mühendislerin keşfine göre, taş ocağı olarak işletilirse yirmi senede dümdüz olabilirmiş. Y. K. Beyatlı 2) mec. Sade, basit Yirmi iki senelik dümdüz bir hayat. A. Gündüz 3) mec. Bilgisi, görgüsü çok dar bir sınır içinde kalan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düpedüz — zf. 1) Çok düz ve doğru bir biçimde, dümdüz olarak 2) Yalın, basit, süssüz, sade bir biçimde Bir lakırtıyı düpedüz söylemek dururken, daha çok beğenilsin diye dolambaçlı yollardan söylediniz mi, çok kere manasız manasız şeyler meydana çıkıyor. O … Çağatay Osmanlı Sözlük
oberj — is., Fr. auberge Şehir merkezinin dışında sade, basit kurulmuş konaklama yeri … Çağatay Osmanlı Sözlük
SAZEC — (C.: Sevâzic) Sâde, basit … Yeni Lügat Türkçe Sözlük